, , , , , ,

JUDE DEVERAUX / Edilean Serisi || Serpil KIR

JUDE DEVERAUX / YASEMIN KOKUSU YORUM ve EDİLEAN SERİSİ 



Vazgeçemediğiniz yazarlar olur, kitabı çıktığında hiç konusuna bakmaz düşünmeden alırsınız. JUDE DEVERAUX'da bu yazarlarımdan bir tanesi. Keşke çevirisi olmuş bir sürü kitabı olsa 😌Gerçi Goodreads'e göre 90'a yakın kitabı varmış 😲 hepsinin çıktığını düşünsenize! nasıl bir mutluluk verici.
Öyle ağır yazmıyor, abartılı betimlemeler ile sizleri sıkmıyor ve dialogların ince alaylığından yüzünüzde bir tebessüm oluşturacak şekilde son sayfayı kapatmanızı sağlıyor.

Edilean serisinin dördüncü kitabı da bitti. Ve diğer ilk üç kitap kadar akıcı ve bol kahkahalı, su gibi akıp, hiçbir dalgaya yakalanmadan bitti kitap. Bu serinin devam şekline de ayrıca hayran kaldım.




İlk kitap "LAVANTAKOKULU SABAHLAR" günümüz Edilean kasabasında geçiyor, Jocelyn Minton ve Luke Connor'ı konuk edip, Edilean serisine merhaba diyoruz. Jocelyn'e Edilean kasabasında bir ev miras olarak kalıyor ve ne yapacağına karar vermek için kasabaya gidiyor. Orada karşılaştığı her bir kasaba sakinin bir hikayesi var. Ve sanki kasaba dışardan gelen konukları kabul etmeyecek gibi. Bir de bu kasabanın sakinleri, buranın yerlileri. Büyük büyük büyük babaları 1769 yıllarında kurmuşlar bu kasabayı. Zaten bu kitabı okurken büyük bir istekle "Keşke kim kurmuş, nasıl kurmuş" okuyabilseydik diye düşünüyorsunuz. Genelde okuduğumuz kitaplarda merak ederiz bu durumu. Sanıyorum Jude Deveraux da bizler gibi bir hisse kapılıyor ve halimize acıyarak ikinci kitabında bu konuya değiniyor. 😄


♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧


İkinci kitap "İHTİRAS ÇAĞI" 1700'lü yıllara gidip meşhur Edilean kasabasının nasıl ve kime ithafen kurulduğunu, Edilean Talbot ve Angus McTern ile anlatıyordu. İkinci kitaba uzunca bir yorum yazmışım zaten. Ayrıntılara TIK TIK yaparak bakabilirsiniz.
İhtiras Çağı'nı okurken, historical romance'larını da yazmayı becerebildiğini gördük ve çokta mutlu olduk. Kitabı okurken epeyce gülmüştüm. Hatta birinci kitapta bazı soyadlarına İskoçya'nın klanlarında rastladım. Daha sonra nasıl oldu da Amerikaya yerleştiler öğrenmiş oluyoruz 😉 ama merak etmeyin bir ayakları hala İskoçya'da.


Ben çok şanslı bir okurum. Çünkü yazar ile tanışdığım zaman hali hazırda çıkmış dört kitabı vardı ve biz, hepsini almıştık. Ve bendeniz Serpil, hiç beklemeden seriye üçüncü kitaptan devam ettim. Kitap dostlarım bilirler, şayet yazarı seviyorsam ve ilk kez okumuyorsam arka kapak yazısı okumam. Üçüncü kitaba da bir bilinmezle başladım. "Geçmiş mi yoksa Günümüz mü" bilmeden aldım elime. Veeeee süprizzzzzzz :)



♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧


Günümüze dönüp Sara Shaw ve Mike Newland'ın hikâyesini okumanın şerefine nail oldum. Sara, Edilean kasabasının en bi sevilen hanım hanımcık kızı ve kötü adamla evlenmek üzere. Gizli ajan Mike Newland'ın şimdiki hedefi, Sara'ı kötü adam Greg'in elinden kurtarmak. Ve bunu kendi yöntemleri ile çok tatlı bir şekilde yapıyor. Tabiki kitabı okurken bol kahakaha atacaksınız garantisi veriyor yazar. Ki zaten "KADİFE GECELER" seriyi bir çıta daha yukarıya taşıyor.

♧♧♧♧♧♧♧♧♧♧


Ve şimdi de yine 1799 yıllına dönüp Edilean ve Angus'un biricik kızı Cay ve Alexander McDowel'i okuyor ve mutlu bir şekilde hepsine kucak açıyoruz 😉 Açıyoruz çünkü, daha önceki günümüz kitaplarında o meşhur McDowel çiftliğini okumuş ve yine merak etmiştik. Nasıl ve kim tarafından kuruldu, başlarından ne gibi olaylar geçti de bir araya geldi bu ikili, cevaplar "YASEMIN KOKUSU"'nda.

Catherine Edilean Harcourt üç talibini değerlendirmek için babasının arkadaşı T.C'nin yanına Charleston, Güney Carolina'ya gider. T.C. ondan, karısını düğün gecesinde öldürüp hapse giren ve bir şekilde firar eden Alexander'a para götürmesi için yardım ister. Tam bir Leydi olan Cay, balo elbisesi içinde Alex'e parayı plana uyduğunu düşündüğü şekilde götürür.  Ama işler daha ilk karşılaştıkları andan itibaren ters gitmeye başlar. Gecenin bir vaktinde patlayan silahlar ikiliyi birlikte kaçmaya teşvik eder. Çünkü artık heryerde "Idama çarptırılan Alex ve kızıl saçlı bir kadın" aranmaktadır. Günlerce devam eden at üstünde seyahatler, Charleston'un balta girmemiş ormanlarında yapılan geziler yetmemiş gibi bir de Cay erkek kılığına girmek zorunda kalır. Hanımefendilere uymayan davranışlar artık Cay için normal tavırlara döner ve Alex ile birlikte karısının katilini aramaya koyulur.

.
.
Bu kısımlar o kadar iyiydi ki, bitmesine son 50 sayfa kala tekrar başlara dönüp okudum. Bir de ne öğrenelim, bizim Angus ve Edilean'ın Cay dışında dört çocuğu daha olmuş. Hepsi de birbirinden yağız delikanlı olmuş.  En büyükleri olan Adam favorim. Ama ne yazıkki anladığım kadarıyla bu kitapla Historical Romance'lere son veriyor :( 

__umarim olmayan İngilizcemin bana bir şakasıdır


SERİ "9" KİTAPTAN OLUŞUYOR 

1.KİTAP= LAVANTA KOKULU SABAHLAR
2.KİTAP= İHTİRAS ÇAĞI
3.KİTAP= KADİFE GECELER 
4.KİTAP= YASEMİN KOKUSU
5.KİTAP= DİLEK TAŞI 
6.KİTAP= Moonlight in the Morning
7.KİTAP= Stranger in the Moonlight
8.KİTAP= Moonlight Masquerade
9.KİTAP= Change of Heart

Ve bu şekilde final ediyor seri. Yazarın başka bir yayınevinden çıkmış kitaplarıda var lakin o bahsi geçen yayinevi ortalıklarda yok. Bu konuya İhtiras Çağı yorumumda değinmiştim. Okuduğunuzda derdimi anlarsınız dostlar... 
Bu seriye başlamayanlar epey şey kaçırıyor benden söylemesi 😉

Bir sonraki yorumda görüşmek üzere. 
Okumak Iptiladır, Müptelalara Selam Olsun...