, , , , , , ,

KITAP YORUMU: Ipek Gökdel || KARAKALEM-Ve Bir Delikanlının Tuhaf Hikâyesi (Serpil KIR)

 N. Ipek Gökdel || KARAKALEM-Ve Bir Delikanlının Tuhaf Hikâyesi 
KITAP YORUMU


Herkese Merhaba
Uzun zamandır uğrayamadık buralara ama merak etmeyin artık daha sık yorumlarımızla sizlerle birlikte olacağız. 
Bzir kaç yıl önce denk geldiğim KARAKALEM kitabını, son dönemlerin en iyi çıkışını yapan Dex yayınları tekrar basmış. Kapak görselinden tutunda iç sayfalarındaki karakalem çalışmalarına kadar herşey mükemmel olmuş. 
Kitap Ipek Gökdel'in yayınlanmış ilk kitabı. Konusu şuana kadar okuduğunuz son dönem yerli yazarlarından çok çook farklı. Her sayfasında tarihin kalıntılarına denk gelmeniz mümkün. Araştırılıp yazılmış, ne eksik betimlenmiş ne de fazlaca yorum katıp kurguyu sıkıcı bir hale getirmiş. Okurken diğer yandan araştırma yapma isteğinizle mücadele etmeyin. Inanin işin keyfi o kısmında. 
Gerçeği, sırf satışı olsun diye absürd bir hale getirmediği için yazara kocaman teşekkürler...
Bu arada, kitabın konusundan esinlenilerek senaryolaştırıldını ve Netflix'in ilk türk dizisi olarak yayınlanacağını da not olarak düşeyim.

Gelelim kitabın konusuna.

Hızır Ağa, evlatlık 
aldığı Yavuz 18 yaşına bastığı an da anne ve babasından miras kalan gömüyü yerinden çıkarma zamanının geldiğine karar verir. Gömünün içinden çıkan tılsımlı gömleği Yavuza zorla giydiren Hızır Ağa, onu Istanbula, çok güvendiği Ahmet hocanın yanına gönderir. Aslında Yavuz'un tek istediği anne ve babasını öldüren katili bulmak ve intikamını alabilmek. Tılsımlı gömleğin kudretine inanmayan Yavuz, gerçeklerle yüzleşmek zorunda bırakılır. Milattan sonra 630 yılında Istanbul'u korumak için Bizanas Imparatoru tarafından verilen emirle Baş Simyacı Tılsımlı bir kitap yazar. Ve bu tılsımı yaparken ölümsüzlük iksirini de keşfeder. Bizans, Osmanlılar tarafından fethedilince kendisini kalenin girişinde duvara hapseder. Fatih Sultan Mehmet'in atı tarafından parçalanan duvardan kitap ortaya çıkar, büyü bozulmuş ve tilsim dört parçaya bölünmüştür. Sultan, parçalar bir araya getirilmesin diye yurdun dört bir yanına dağıtılır ve birleşmeleri engellenir.  Yavuz Sultan Selim, en bilgili müneccimlerinden kendisini, her türlü şer'den koruyan bir gömlek yapılmasını ister. Denizli/Tonguzlu da gömleği yapacak dokuma ustası bulunur. Dengiz dede, Padişaha yaptığı gömleğin birebir aynısınıda kendisine yapar ve doğacak ilk erkek torununa miras olarak bırakır. Yavuz'a kadar uzanan bu mirasa sahip olmak isteyen karanlık tarikatta işin içine girince Yavuz, zorla da olsa Istanbul muhafızı olduğunu kabul etmek zorunda kalır. 
Yavuz, gömleğin diğer eşi ile karşılaştığında olanlar olur ve artık hem ailesinin katili hem de gömlek ve Tılsımlı kitabın peşinde olan Korkut'a karşı zorlu bir mücade başlar.



Kitabın ikincisi ne zaman çıkar hiç bilmiyorum lakin bence Karakalem karganın akıbetini çok merak ediyorum. 
Asıl olay onda başlayıp bitiyormuş gibi görünse de sonunda istediğim sonu vermedi bana. Bence dananın kuyruğu ikinci kitapta kopacak. Ve ben de sabırsızlıkla beklemekteyim.
TAVSİYE EDILIR ...

ALINTILAR 


"Ben Tonguzlu dokumacı ustası Dengiz Dede,
Iki gömlek dokudum tıpatıp aynı.
Biri sultanıma, öteki doğacak ilk erkek torunuma.
Ne zaman ki bu iki gömlek karşı karşıya gele,
Şifası, hükmü, gücü, diğerine geçe."

&&&&&&


"...Pencereyi açtı, elinin ısısıyla yumuşamaya başlayan kuru ekmek parçasını pervaza koydu. Bekledi.
Alacası dağılmamış gökyüzünde , uzaktan süzülerek yaklaşan karaltıyı hemen tanıdı. Bin karga bir araya gelse bile KARAKALEM'i nerede görse ayırt ederdi..."

&&&&&&&

“…İstanbul başka şehirlere benzemez!
Halep düşerse üzülür insan. Kabil düşerse canı acır.
Paris düşman postalını uzaktan görse orospu gibi bacaklarını aralar.
Berlin ikiye ayrıldı, dünya gene de dönmeye devam etti.
New York’un kalbine uçak sapladılar, düzen yeniden kuruldu.
Ama İstanbul öyle mi ya! 
Bu şehir dengede tutuyor dünyayı.
Tahterevallinin ortası!
İstanbul düşerse bil ki son yakındır!...”

&&&&&&&

Batı’nın sınırıdır burası. Doğu’nun başkenti...

&&&&&&&


Bir sonraki yorumda görüşmek üzere...
Okumak Iptiladır Müptelalara Selam Olsun...